Erkek Tipi Kelliğin Örnekleri ve Sınıflandırması

Giriş

Her iki cinsiyette de belli bir örneğe göre oluşan kellik saç dökülmesinin en sık nedenidir. Ergenlik önemimden sonra giderek incelme, kıllarda küçülme ve cılızlaşma, belli bölgelerden başlayan açık alanların oluşması ile kellik oluşmaya başlar. Kelliğin değişik evreleri ve bölgeleri vardır. Ön çizgide bir silinmeyle başlayarak tüm saçların döküldüğü, arkada sadece küçük bir bant şeklindeki saç dışında hiç saçın kalmadığı kelliğe kadar ilerlemiş olan ileri evreye kadar gidilebilir. Çeşitli araştırmacılar hem erkeklerde hem de kadınlarda kelliğin derecelerini belirlemek amacıyla değişik sınıflandırma sistemleri oluşturarak derecelerini tanımlamışlardır. 1950 de Beek tarafından yapılan iki aşamalı basit bir sınıflandırmadan son zamanlardaki ayrıntılı ve ileri seviyedeki BASP adı verilen sınıflandırmaya kadar pek çok sınıflandırma tanımlanmıştır..

Erkek Ti̇pi̇ Kelli̇ği̇n Sınıflandırması

Beek (1950):
Beek kelliği olan 1000 beyaz erkeği değerlendirerek onları iki sınıfta toplamıştır. Frontal ve frontovertikal kellik. Daha ayrıntılı değerlendirmeler yapmamış olmasına rağmen kelliği sınıflandırmayı deneyen ilk çalışma olması yönünden değerlidir.
Hamilton (1951):
Hamilton anatomi ile uğraşan bir bilim adamıydı. 300 den fazla kelliği olan erkek hastayı inceledikten sonra frontoparietal ve frontal silinme ile frontal incelmeyi temel alacak şekilde kelliği sekiz değerlendirme kriteri ile birlikte 3 guruba ayırdı.
Şekil 1. Erkek tipi kellikte Hamilton sınıflandırması. Bu şekilde tip 3 yer almamaktadır.
a) Saçlı deride açıklık yok: Tip 1 ve 3
b) Saçlı deride açıklık var: Tip 4-5-6-7-8
Tip 1: Frontoparietal bölgede ön saç çizgisinde silinme yok. Ön çizgi biraz geride ise tip 1 A olarak değerlendirilir.
Tip 2: Frontoparietal bölgelerdeki ön çizgide üçgensel alanda silinme başlamış olup simetriktir ve 3 cm den daha fazla olmayıp ve kulak deliği hizasını geçmemektedir. Saçlı derinin midfrontal bölümünde de dökülme vardır ama frontoparietal bölgedeki kadar değildir.
Tip 3: Sınırda vakalar bu gurupta toplanmıştır. Sık rastlanmayan skara bağlı kellikler, asimetrik kellikler, sınıflanamayan incelmeler bunlardan bazılarıdır.
Tip 4: Kellik olarak değerlendirilebilecek şekilde görüntü oluşturan dökülmedir. Frontotemporalde derin silinmeler vardır. Bu kulak dış deliği hizasını geçecek şekilde olan dökülmelerdir. Eğer önde seyrek ama tam band oluşturmayacak kadar bir alan varsa 4 A adını alır.
Tip 5: Yaygın frontoparietal ve frontal silinme vardır. Tepe bölgesi seyrektir ya da tamamen açıktır.
Tip 6: Tepe tamamen açılmaya başlamış olup kenarlarda seyrek saçlar tarafından oluşturulan bantın ortası tamamen açılmıştır. Frontal bölgede ada şeklinde ufak bir ada veya burun şeklindeki saçlı alan seyrekleşmiş ya da kaybolmuşsa 6A olarak kabul edilir.
Tip 7 ve 8: Bu tiplerde at nalı şeklinde seyrekleşme ve tamamen saçların dökülmesi sonucu kelleşme vardır. Hem tepe hem de ön bölge kelleşmiştir.
Hamilton sınıflandırması gelecekteki erkek tipi kellik sınıflandırmaları için bir kıyaslama nedenidir. Kelliğin olduğu alanların belirlenmesi ve tanımlamaları ayrıntılı olarak yapılmıştır. Eksikliği, nadir görülebilecek bazı tiplerin dahil edilmemesidir. Bundan sonra yapılan Norwood sınıflandırmasına bunlar da eklenerek Hamilton- Norwood sınıflandırması olarak kullanılmaya devam etmişlerdir.
Ogata (1953):
Ogata Japon erkeklerde 15 farklı alt gurup kelliği 6 farklı alt gurupta ayrıntılı olarak ele almıştır. İlk sütunda Ogata ya göre normal olan erkekler bulunur. İkinci, üçüncü, dördüncü sütunlar hafif, orta ve ileri dönemdeki kellik örneklerini temsil ederler. Sınıflandırma sistemi bazı durumlar için beyaz ırktaki erkeklerin kellik örneklerinden farklıdır.
Şekil 2. Ogata sınıflandırması:
Setty (1970):
Hamilton beyaz ırk erkeklerle çalışarak kelliğe ilişkin bir sınıflandırma yaparken, Setty 300 beyaz, 300 de afrikan amerikan erkeğin kellik örneklerini inceleyerek Hamilton un sınıflandırmasını basitleştirerek 3 alt guruba indirgemiştir. Kellik örneklerini Black teki gibi almıştır.
1.Totopilosis: Hamilton Tip 1 e benzer şekilde. Tüm saçlı deri saçla kaplıdır. Temporal ve frontal girintiler ile saçın ön arka çapları birbirine eşit olup saçın ön kısmı kıvrımlı ya da z şeklinde oblik olarak ileriye doğru uzanır.
2.İndentato-pilosis( Hamilton tip 2-4) : Fronta girinti temporal girintiden daha uzundur. Saçların anterior ucunun başlangıcı totopilosisten daha geridedir.
3.İndentato-circulo-pilosis: İndentato-pilosis ile hemen hemen aynıdır. Farkı verteks bölgesindeki saçın dairesel olmasıdır. Saçsız bölge en az 2,54 cm çapındadır. Orta çizgideki saç totopilose örneğindeki kadar ileride değildir. Bu tipin iki ayrı değişik şekli vardır.
a. Konfluent tarzı: Medial ve lateral saçların şerit tarzında bir saçla bağlandığı, ortada apikal açıklığın olduğu kellik tipi.
b. Non konfluent tarz: Frontal kelleşmiş alanın apikal kelleşmiş alan ile en az 2,54 cm genişliğinde bir şeritle bağlantısının olduğu tiptir.
Setty nin sınıflandırması kellik örneklerinde afrikan amerikanların da olması nedeniyle Hamilton un sınıflandırmasından daha gelişmiş olduğu aşikardır. Ancak saç dökülmesinin evreleriyle ilgili olarak detaylı bir evreleme olmadığı için klinisyenler tarafından en uygun sınıflandırma olarak görülememiştir.
Norwood (1975)
Dr. O’ Tar Norwood dermatoloji uzmanı ve saç ekim cerrahıdır. Hamilton un sınıflandırmasını 1975 yılında 1000 erkek hastayı inceledikten sonra revize etmiştir.
Norwood sınıflandırması dünyada erkeklerin kelliğinde en sık kullanılan sınıflandırmadır. Major olarak iki ana örnek ve daha az rastlanan birkaç örek üzerinden oluşturulmuş bir sınıflandırmadır. Norwood saçların şakaklarda da tepe ve vertex deki gibi incelmeye başladığını ve sonra bunun yavaşça ilerleyerek tüm başa yayıldığını gözlemlemiştir.
Şekil 3. Norwood sınıflandırması.
Tip 1: Hiç silinme yok veya çok az var.
Tip 2: Frontotemporal bölgede minimal dökülme ve açılma var.
Tip 3: Norwood a bu minimal saç dökülmesinin kellik olarak değerlendirilmesi yeterlidir. Şakaklarda derin, simetrik silinme vardır. Bu bölge tamamen çıplak olabileceği gibi seyrek olarak saçlı da olabilir. Tip 3 te saç dökülmesi primer olarak vertextedir. Frontotemporal çizgi minimal olarak silinmiştir.
Tip 4: Frontotemporal silinme tip 3 tekinden daha fazladır. Vertexte seyrek olarak saçlar bulunur ya da tamamen çıplaktır. İki bölge orta derecede yoğunlukta saçın bulunduğu bir bant ile birbirinden ayrılır. Bu band sık saçlı deri kısmı ile saçaklı bir şekilde bağlantılıdır.
Tip 5: Verteksdeki açılmış alan halen frontal bölgedeki alandan ayrık durumdadır fakat bu giderek azalmaktadır. Tüm tepe kısmını çevreleyen band daha dar ve seyrelmiş durumda olup frontotemporal ve verteks deki saç kaybı daha fazladır.
Tip 6: Tepe kısmını çevreleyen band kaybolmuştur. Sadece seyrek saçlar vardır. Frontotemporal ve vertex böleleri birleşmiş olup saç kaybı çok daha fazladır.
Tip 7: Saç kaybının en ağır formudur. At nalı şeklinde daracık bir band şeklinde kalan saç ensede ve hafifçe yanlarda toplanmış olup yoğun olmadığı gibi gayet ince yapıdadır.
Norwood ayrıca A tipi varyasyonlar tarif etmiştir. Bu varyasyon iki majör ve iki minör özellikle birbirinden ayrılmaktadır.
Major özellikler şunlardır:
Saçın ön sınırı arkaya doğru ön orta kesimde herhangi bir ada bırakmadan ilerler Vertexte kendiliğinden bir kellik alanı oluşmaz onun yerine saçlardaki azalma önden arkaya doğru ilerler.
Minör özellikler şunlardır:
Saç dökülmesi olan alanda devamlı olarak dağınık bir şekilde seyrek saçlar bulunur. At nalı şeklindeki en son elde kalan saçlı alan Norwood standardına göre daha geniş ve daha yüksek boyutlarda olabilir.
Tip 2 A: Öndeki saç çizgisi dış kulak yolu hizasına göre 2 cm öndedir.
Tip 3 A: Saç çizgisi tip2 A daki sınırdan biraz daha geride ve dış kulak yolunun biraz önündedir.
Tip 4 A: Ön çizgi dış kulak yolu hizasını geçmiştir ama vertekse henüz ulaşmamıştır.
Tip 5 A: Saçların tamamen kaybolduğu alan verteksi de içine almıştır. Saç kaybı çok ileri düzeyde olup tip 6 ve 7 den ayıramayız.
Norwood en detaylı erkek tipi kellik sınıflandırması olup dünyada en yaygın kullanılan yöntemdir. Daha az görülen bazı garip tipleri tanımlamamış olmasına rağmen N durum böyledir. Pek çok araştırmacı daha basit ve cerrahi yöntemi belirlemeye daha çok yardımcı olacak bir sınıflandırma için çalışmaktadırlar.